Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | dökülüp saçılmak | slosh f. | ||
The water sloshed around in the bucket as she walked. O yürürken kovanın içindeki su dökülüp saçılıyordu. More Sentences |
||||
Genel | dökülüp saçılmak | spend money lavishly f. | ||
Genel | dökülüp saçılmak | undress f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | dökülüp saçılmak | slosh around f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | beceriksizce etrafa dökülüp saçılmak | slush around f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | dışına dökülüp saçılmak | slop out (of something) f. |